365 yazı ve ben

365 yazı ve ben

29 Aralık 2011 Perşembe

INSAN


Bu satırları içimdeki umut ve heyecan hissiyle yazıyorum. O kadar heyecanlıyım ki ve içim o kadar umut dolu ki şu anda. Bunu nasıl tarif edeceğimi bile bilmiyorum. Tarifi imkansız bir şey bu çünkü. Yaşamak lazım bu hissi. Böyle kafamda o kadar büyük bir ampul yandı ki ! Kocaman bir ampul ile sanki sorunlarımın yarısı aydınlandı gibi. Neden bazı şeyleri, bazı duyguları yaşayıp durduğumu görebilmem için bu ampulün beni aydınlatması gerekiyormuş demek ki…
Hayatımızda olan her insanın bizler için bir amacı vardır. Biz onları görebildiğimiz sürece onlar bizlere her an yeni şeyler öğretirler. Çünkü karşımızda olmalarının, hayatımıza girmelerinin bir amacı vardır. Hiçbir şey tesadüf değildir hayatta. Hiçbir zaman öylesine, amaçsızca bir insanla tanışmayız. Her tanışmanın, her karşılaşmanın bir amacı vardır. Görebildiğin sürece elbet !
Her öğlen yemek yediğiniz aynı yerde sizin birkaç masa ötenizde bir kadın oturuyordur. Uzun bir zaman boyunca onu fark etmezsiniz bile, belki o da sizi fark etmemiştir. Bu öğlen yemekleri o kadar çok olmuştur ki, artık göz aşinalığınız başlamıştır. Ve gel zaman git zaman selamlaşmaya başlamışsınızdır artık. Bir gün masanıza davet edersiniz. Ve size büyük bir kapıyı açacak bir insanı da hayatınıza davet etmiş olursunuz. Güzel öğlen yemekleri yersiniz birlikte. Her tür konudan bahsedebildiğiniz bir öğle yemeği arkadaşınız olmuştur artık, yeni bir insan hoş gelmiştir hayatınıza.
Bu insan size öyle şeyler katar ki düzinelerce kitabın içinde arasanız bulamazsınız. Bazen size ayna tutar. Sizin ve etrafınızın farkına varamadığınız bir yönünüze objektif bir şekilde ışık tutar. Hiç bilmediğiniz bir şeyi ortaya çıkartır. Bazen bir fal bakar, baktığı falda öyle şeyler söyler ki suratına karşı “oha “ diyebilecek kadar kabalaşabilirsiniz.  Bazı günler onunda, seninde sessizliğe ihtiyacınız olur. Karşılıklı havadan sudan birkaç cümle kurar yemek boyunca etrafa bakınırsınız. Bazı günlerde öyle bir muhabbete dalarsınız ki, yemek saatinizin bitmesi size işkence gibi gelir.
Hayatınızı derinlemesine bilmez bu arkadaşınız, sadece yüzeysel bilgiler verirsiniz çünkü karşılıklı birbirinize. Ama öyle bir cümle kurar ki. Bu güne kadar size hiç söylenmemiş bir gerçekliği gözünüze sokar belki de.  
Etrafınıza iyi bakınız. Gördüğünüz, selamlaştığınız , muhabbet ettiğiniz insanlara dikkatlice bakınız. Onların size söyleyeceklerini dikkatle dinleyiniz. Çünkü o cümlelerden birinde sizin için çok büyük bir anahtar olabilir. Yeni olan bu kapının anahtarı o kişide olabilir. Ve onu dikkatlice dinlerseniz eğer size vereceği mesajı algılayabilirseniz eğer çözüme daha çok yaklaştığınızı da hissedebilirsiniz.
Yine bir öğlen yemeği sonrasındayım. 1 aydır yemek arkadaşım buralarda yoktu. 26 yaşında yeni kanser olan oğlunun yanına gitmişti. Oğluna destek olmak ve tedavi sürecinde yanlarında olmak için yoktu buralarda. Ve bugün geldi. Özlemişiz birbirimizi, Her zamanki performansıyla benim kafamda yanan ampulümle işe geri dönmemi sağladı. Oda benim enerjimden keyif aldığını ve bu yemeklerin ona çok iyi geldiğiniz söyler her zaman. Karşılıklı o kadar güzel bir alış-verişimiz oluyor ki ! Bundan dolayı şükrediyorum. Etrafımda bana bir şeyler katan insanların olmasından dolayı Teşekkür ediyorum…
C.Y.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder