Şu anda beynimle bir kablo ile bağlantı kurabilseydim ortaya çok enteresan bir film çıkardı sanırım. İçinde her türlü komedi, aşk, acı, ikilem, umutsuzluk, karamsarlık kısaca bir İnsanın içinde bulunabilecek tüm duyguları size sıralayabilirim. Beynim neden bu kadar allak bullak oldu bilmiyorum. Sanki evi temizlemişim ve tüm kirleri halının altına itmişimde, şimdi halıyı kaldırdığımda gördüğüm toz birikintisine kendimde hayret ediyor gibiyim. Bu kadar tozun “burada ne işi var acaba ?” “Kim ittiyse bu tozları Allah Allah” durumunda yakınıyorum. Oysa ki kendim o halının altına atmamış mıydım hepsini zamanında. Tembellikten bu yolu seçmemiş miydim?
---Aslında burada, bu derinlikte olmayı planlamamıştım,şu anda denizin 65 mt altındayım. Nefes alış verişim basınçtan dolayı değişti sanki. Kulaklarımı sağır eden garip bir ton haline geldi, Sanki çektiğim nefes bana yetmiyormuş gibi daha derin nefes almaya çalışıyorum, Neden bu kadar nefes çekiyorken nefesim bir türlü yetmiyor hala ? ve önümde uzanan mavilik. Hiçbir şey yok aslında ortada, ne balık nede bir kayalık alan, sadece uzanan kumluk ve derin mavi renk. Kafam güzel mi oldu sanki? Suratımdaki gülümseme nerden çıktı peki, kendimi kontrol edemiyorum galiba, sadece kumun üzerinde duruyorum. Mavilik beni kendine mi çağırıyor acaba? Biraz daha gidersem acaba orada ne göreceğim? Kafamın bu halini sevdim aslında. Boş gözlerle tek bir canlının bile olmadığı etrafa bakıyorum. Boş bir kuma bakmak bu kadar mutlu edici bir şey miydi hep? Yoksa sarhoş olduğum için mi bana böyle keyif veriyor?
Peki şu anda ne yapmalıyım ? Havamı kontrol etmeliyim. Biraz daha yetecek kadar havam var sanki. Hızlı palet vuruşlarıyla biraz daha gitsem ve baksam orada ne olduğuna ? Bu merak benim içimi yer mi acaba sonra ? Peki ya havamı ayarlayamazsam? Ya dönecek ve su yüzüne çıkacak vaktim olmazsa ?
Ne yapmalıyım şimdi. Koyu mavi renk beni çağırırken ona arkamı mı dönmeliyim. Yoksa onu takip mi etmeliyim? Kalp atışlarımda fark mı var acaba, daha hızlı atıyor galiba, Bu regülatör niye ağzımdan çıkıp duruyor ? Fazla gülmekten herhalde. Karar veremiyorum işte. Ne karada ne de denizde karar veremiyorum…---
Yıllar önce 65 mt derine daldığımda hissettiklerimdi bu yazdıklarım. Benim hayatımda önemli yeri olan seçimimdi daha doğrusu. Derinlik sarhoşluğunun bana verdiği yetkiye göre o maviliğe o gün gitmediysem bu günde gitmemem lazım. O zaman nasıl karar verip yukarıya çıktım hatırlamıyorum. Ama sanırım içgüdüsel bir hareketle yaptım bunu. Çünkü derin maviliğin davetine kendi kararımla hayır diyemezdim açıkçası. Derindeyseniz ve artık sarhoşsanız seçimlerinizde hatalar olabiliyor. Ve siz yukarı çıkmak yerine davetkar maviliğe doğru yol alabiliyorsunuz…
Şu anda da aynen o günkü gibi hissediyorum. Sanki sarhoşum ve ne tarafa gitmem gerektiğini çözemiyorum gibi. Ne yapmalıyım peki ? O maviliğe gidip ölmeli miyim, yoksa güneşi takip edip su yüzeyine mi çıkmalıyım?
Belki beynimi susturup İçgüdülerimi dinlemeliyim !
C.Y.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder