365 yazı ve ben

365 yazı ve ben

16 Kasım 2011 Çarşamba

TARİHE YOLCULUK

İzmir’in altında 2500 yıllık bir tünel olduğunu biliyor muydunuz ?  Zaten biliyorsanız tebrik etmek isterim ama ben bunu bugün öğrendim. Roma döneminde yapılan bu tünelin “Agora’dan Kadifekale’ye “ kadar olduğu belirtilmiş bir sitede. Benim okuduğum kitapta da saat kulesinin altına kadar olduğu yazılmıştı.


Aynı şekilde bildiğim kadarıyla Bodrum’da Mausoleum tapınağından Kale’ye kadarda bir tünel var. Babamın işi nedeniyle küçükken oyun alanlarım ya sokak ya da tarihi mekanlardı. Mausoleum içinde kendi kendime oynadığım saklambaç oyununda bir giriş kapısı görmüştüm, Babama sorduğumda bu giriş kapısının kaleye kadar uzanan bir tünelin kapısı olduğunu söylemişti.
Bodrum Kalesinin, dünyanın 7 harikasından biri olan yaklaşık 50 mt uzunluğundaki Mausoleum tapınağının deprem ile yıkılmasından sonra, buranın taşları ile yapıldığını da belki biliyorsunuzdur. Muhtemelen bu taşları kaleye ulaştırmak için Sen Jan şövalyeleri bu tüneli kullanmışlardı…
Belki de Çin’deki Terra Cotta ordusunu da duymuşsunuzdur. Ben sanki bir yerlerden duymuştum ama gerçek olup olmadığını hatırlayamadığım için bugün ilk defa araştırdım. Çin Hükümdarı Qin Shihuang tarafından yapılan bu ordu bence dünyanın 8. Harikası olarak kayda geçmeli…
Okuduğum kitaptaki bilgilere göre( bilimsel gerçeklik olmayabilir) Qin Shihuang başarılı bir hükümdar olmasına rağmen ölümsüz olmayı arzu eden biriymiş. Fakat öleceğini bildiği ve ölümden korkusundan dolayı öldüğü zaman, tüm ordusunun da öldürülmesinin emrini vermiş. Fakat yardımcıları böyle bir durumun ayaklanmalara ve karışıklıklara neden olacağını belirterek tüm ordunun pişmiş toprakla birebir olarak yapılmasını teklif etmiş ve hükümdar bu fikri kabul etmiş. Hatırladığım kadarıyla bu heykellerin yapımı 30 yıl sürmüş. Ve hükümdar öldüğünde tüm ordusu, değerli eşyaları, atları ve savaş malzemeleriyle birlikte bu mezara gömülmüş… Kitaba göre ölümünden sonra geçen hükümdar bu heykelleri yapan tüm sanatçıları öldürtmüş…
Ve 1920 yılında tarlasını kazarken şans eseri bir köylü tarafından bu heykeller görülmüş fakat köylü durumdan korktuğu için açtığı yeri geri kapatmış !! 1974 yılında başka bir köylünün su aramak için kazdığı delik sayesinde bu orduya ulaşılmıştır.
Trajikomik bir şey anlatmak istiyorum. Bundan 2 yıl önce Milas’ta dolaşırken tapınağa benzer bir yere girmiştik. Ortada tapınağa benzer bir yapı ve etrafında da gece kondular! Tarihi taşların üzerinde “seni seviyorum” yazıları vs. Sanırım 1 yıl önce emniyetin araştırması sonucunda “İnternetten tarihi eser satmaya çalışan kişiler” yakalanmıştı. Bu kişiler Tarihi tapınağın üstündeki bir gecekonduyu satın almışlar! Ve satın aldıkları evin tabanından uzuuun bir süredir yavaş yavaş kazı yapıyorlarmış Hatta mermer bloğu yuvarlak bir şekilde delmiş ve muhteşem bir mezara ulaşmışlar… Mezar, şu meşhur Mausoleum’un babası Kral Hekatomnos’a aitmiş. Kim bilir mezarın içinde neler neler vardı. Şuan halen kazıları devam ediyor ve kazılar bittikten sonra açık müze şeklinde sergilenecek.
Tarihle ilgili öğrendiğim ve gördüğüm her şey nefes alıp verişimde değişikliğe sebep olabiliyor.  Yani o zamanlarda nasıl bir teknoloji ile o taşları o şekilde kestiniz ? Hadi kestiniz nasıl üst üste koyabildiniz?


Demem o ki tarihe yolculuk yapmak için biraz etrafınıza bakmanız yeterlidir J
C.Y.
NOT: Bu yazıda yazılanların hiçbir bilimselliği yoktur. Sadece benim görüp duyduklarımdan oluşuyor. Paylaşmak istedim sadece J


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder