365 yazı ve ben

365 yazı ve ben

11 Kasım 2011 Cuma

FANTASTİK


Küçük kasabamda bana göre olabilecek en güzel işte çalışıyorum. Rahat bir ofis ortamım ve keyif aldığım bir işe sahibim. Heyecanlı aynı zamanda sakin, ekşını bol, keyifli ve elit bir işte çalışıyorum. Ve 4,5 yıldır çalıştığım işimi hala çok seviyorum.
Ama bu sabah başka bir şey hissettim. Sabah kalkmak , ofise gelip insanlarla ilgilenmek, kayıt formlarını kontrol etmek, onun transferini, bunun saatini, şu bayrakları ve geri kalan işleri hiç yapasım yok açıkçası. Hayalimde olan iş sanki bambaşka. Aslında çok fantastik olduğu için neredeyse imkansız gibi bir şey.
İtiraf etmek gerekirse ben 2 boyutta yaşıyorum. Normal boyutum günlük yaşantım. İşime gidiyor, yemek yiyor sosyal çevreye uyum sağlıyorum. Ama bir de olduğum diğer boyut var ki işte orası benim için gizli bir kapı gibi. Günlük normal yaşamın tüm “Sıradanlığından “uzaklaştığım tek çıkış kapısı yani…
Evet kendi kendime olduğum tüm anlarda doğaüstü her şeyle fazlasıyla ilgiliyim. 3. Göz, astral seyahat, uzaylılar, gökyüzünün günlük raporu, bilinçaltı, rüyalar, hayaletler, cinler, fallar, cin çağırma seansları ve sayabileceğim bir çok aktivite. Bunlar benim en çok hoşuma giden şeylerdir.
Üniversite hayatımın bir kısmında yurtta toplaşıp cin çağırırdık. O kadar heyecan vericiydi ki. Astral seyahatin nasıl bir şey olduğunu 1 kez deneyimlemiş ve 3. Gözü 1 kere açılmış biri olarak daha “fantastik “ bir yaşantım olsun istiyorum.
Tüm gece şifreleri çözmekle uğraşacağım için sabah kalkıp işe gitmemem gerekiyor. Hazine peşinde koşmalıyım, bir şeyler uğruna çölü aşmalıyım. Ormanlarda kaybolup garip yaratıklarla savaşmalıyım. Okyanusu geçip, dağları aşıp o sihirli taşı bulmalıyım. Ama kötü güçlerin eline geçmeden bulmalıyım ki dünyayı felaketten kurtarayım.
Ya da Doctor Who dizisindeki asistan olabilirim. Telefon kulübemin içine girerek bilmem kaçıncı yüzyılın bir kenarına giderek o halkın hayatını kurtarabilirim…
Dünyayı ele geçirmeye çalışan garip yaratıklarla uğraşmak yerine burada oturmuş yok onun busu eksik yok bunun böyle olması gerek diye uğraşıyorum işte… Ne sıkıcı ama .
İşten istifa edip bir HAYAL DÜKKANI mı açsam? İçinde keşfedeceğim ;  astral seyahat gözlüklerini, 3. Göz açıcı damlaları, Cin çağırma fincanlarını, çektiğinde hayaletleri gösteren fotoğraf makinelerini, Bilinçaltı temizleme yastıklarını, Ufo frekanslarını algılayan radyoları ve bilinçli rüya yolculuklarınız için ergonomik yatakları satsam…
Ne dersin ?
J
C.Y.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder