365 yazı ve ben

365 yazı ve ben

15 Kasım 2011 Salı

SANAL HAYATLAR


Şuan çok sinirliyim. Her zamanki gibi sinirimin nedeni yeni bir şey bulmuş ve görmüş olmam. Ah bu sanal ortam. Farkında mısın hayatımızın ve huzurumuzun içine ettin aslında. Sensizken daha mutluyduk bence, daha az şey biliyor, daha az şey görüyorduk. Daha çok çaba sarf ediyorduk bir şeylere ulaşmak için.
Ama artık her şey parmağımızın tek tıklamasıyla önümüze serilebiliyor. Binlerce insanın resimleri, iş adresleri, ilişkileri, özel yaşantıları, hobileri hepsi benim, senin ve herkesin parmağının ucunda…
Evet bir çok yararı var. Ama bir çok şeyde götürüyor işte. Görmeyi istemediklerini gözüne sokmakta da üstüne yok maalesef. Sinirimin nedeni benimle ilgili. Kendim ve kendimle ilgili kararlarımdaki salaklıklarla ilgili. Yoksa o insanların yaptıkları sinirlenmemi gerektirmemeliydi aslında.
Bir olay paylaşmak istiyorum! Derdimi daha iyi anlatabilmek için…
Birkaç ay önce tanıdığım bir kişinin vefat haberini aldım. Buraya kadar her şey normal. Fakat ne zaman ki sosyal “PAYLAŞIM” sitesi olan Facebook’a baktım ki ölen kişinin “DUVARINDA” seni çok severdik, ne iyi insandın, mekanın cennet olsun, sen hep bizim yanımızda olacaksın gibi bir sürü cümleyle karşılaştığımda resmen dumur oldum. Pardon ama benim bildiğim kadarıyla öteki dünyada elektrik, internet ve Facebook gibi siteler kullanılamıyor henüz… Yani o duvara bu yorumları yazmak yerine poponuzu kaldırıp cenazesine gitseniz daha insani olmazmıydı. Ayrıca ne umuyorsun ki o duvara bunları yazarak. Sen öldüğünde “Onunda” senin duvarına yazacağını mı düşünmüştün acaba… Ya da belkide “İnsanlık” vazifeni yapabilmek için o duvara illa bir şey yazman gerekiyor. Maazallah sen yazmazsan yazan diğerleri tarafından kınanabilirsin belki de…
Bu arada bir konuya değinmek istiyorum. Bu siteler sayesinde “Sonsuz” boyutta varlığımız devam edeceğinin farkındamıyız !!! nasıl garip geldi değilmi. Sen şimdi öleceksin ya! Senden sonra senin profilin aktif olarak devam edecek, Senin profilinde “AYLAR” sonra bile içinde olduğun nostaljik bir fotoğrafta etiketleneceksin.  Sen aslında artık yoksun. Ama sonsuz sanal ortamda olmaya ilelebet devam edeceksin. Çok keyifli öyle değilmi. Ölümünden 6 ay sonraya denk gelecek doğum gününde , İnsanlar duvarında doğum gününü kutlayacaklar. (Sağ taraftaki bildirimden görüp senin ölmüş olduğunu unutarak sadece “Görev”  icabı senin doğum gününü kutlayanlar da olacaktır eminim)  Senin öldüğünü unutmayanlarda “Hala yanımızdasın mesajı vermek için yazacaktır merak etme.)
Belki de bir kişi senin profil resmine bakarak, senin resimlerine hayran olacak ve sana “AŞIK” olacak. Sonra sana arkadaşlık isteği gönderecek, Ama sen “nedense “bunu kabul etmeyeceksin. Belki de senden etkilenen kişi bu durumdan dolayı gerçekten üzüntü hissedecek…
Ya da eski sevgilin seni bulduğundan dolayı sana güzel bir mesaj atacak. Seni özledim, seni hep çok sevdimlerle dolu güzel bir mesaj… Ama sen ona cevap veremeyeceğin için o, senin aslında onu hiç sevmediğini hayatı boyunca kurmaya devam edecek…
Ya da eşinin ölmesi durumunda ne olacak. Sen onun şifresini bilmiyorsan? O zaman sen profilinde onunla evli olarak gözüküyor olacaksın. Ve onu kapatamayacağın için ömrünün sonuna kadar onun sanal hayatını görebileceksin. O profilindeki gibi sana gülümsüyor olacak yine… Çok garip bir durum değil mi ? Ben bu durumdan dolayı resmen irkildim.
Ölümsüzlük iksirini elimize aldık ne güzel!
Bir gün ölürsem lütfen duvarımı rahat bırakın !!
C.Y.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder