365 yazı ve ben

365 yazı ve ben

27 Ekim 2011 Perşembe

TORPİLİM VAR


Evett,
Şuan önümde “Evrenden Torpilim var” adlı meşhur kitap bulunuyor. Son zamanlarda sık sık etrafımdaki kişilerden duyduğum bu kitabı aslında almayı planlamış fakat bir türlü ev-ofis zincirimi kıramamıştım işte. (Aslında siyah pantolon ve spor ayakkabıya da ihtiyacım var) Ama ben alışveriş yapmasını sevemedim gitti. İnternetteki sitelere bakayım dedim onda bile sıkıldım. Keşke biri benim tam hayalimdeki parçaları bulup bana getiriverse. (Evet galiba tembelim)
Açıkçası bu kitaba bakış açım biraz farklı. Çünkü kendisi hakkında o kadar mucizevi şeyler duydum ki! Sanırım hayatımın geri kalanını derin mutluluk ve isteklerimi gerçekleştirerek geçireceğim J
Hatta bugün çarşıya gidip ihtiyaçlarımı almak konusundaki planımı bile bu kitap yüzünden iptal ettim. Ne de olsa bu kitabı okuduktan sonra o pantolon ve ayakkabı gelip beni bulacaktır J
Sevgili “Evren”’in uzun zamandır dilini öğrenmeye çalışıyorken bana bir anda onun kullanma kılavuzu gelmiş gibi anlayacağınız. Evet bugün büyük gün. Bu kitap bittiği zaman eski ben olmayacağıma göre eski “ben”in son saçma yazılarını okuyorsunuz belki de… (Okuyormusunuz onu da bilmiyorum gerçi)
Farkettiğiniz üzere can sıkıntısı çekiyorum. Tam 2 saatimi web sitemize bir evrağı, kaymadan koymaya çalışarak geçirdim. Fakat onun kaymasını engelleyemeden kendim kaydım galiba.  Bir de ortaya atılmış bir minimum bayrak ölçüsü var. Bana göre minimum ölçü ile sana göre minimum ölçü değişeceği için hala tam olarak yazmam gereken değeri bulamadım. Gördüğünüz gibi benim işim ıvır zıvır şeyler üzerinde saatlerimi harcamaktan ibaret galiba. (Bu arada o bölüme minimum bayrak ölçüsü yazılması gerek diyen kişi de minimum bayrak ölçüsünün değerini bilmiyor.  Ne karışık ama J
Bu nedenledir ki bende tüm işlerimi kenara attım gitti. Protesto ediyor ve çalışmıyorum.
Kitabı okuduktan sonra elbette ki fikirlerimi paylaşacağım. Ama acaba işe yarayacak mıdır? Aslında galiba işe yarayabilir. Yani kaç gündür bu kitabı almayı düşündüğüm için belki de bu kitap bana hediye olarak gelivermiştir. Ahh kaç zamandır hayal ettiğim diğerleri neden gelmiyor acaba bu kadar kolayca. Ama elbette ki ben her seferinde biraz faklı dilekler diliyorsam Evren de orta yolu bulup bana tam olarak o dileğimi göndermiyordur belki de.
Aslında itiraf etmek gerekirse benim evrenden istediğim tek bir şey var. Sadece ne istediğimi bulabilmeyi istiyorum. Aynı zamanda 2 farklı şeyi sevip istediğim için aslında ikisini de tam olarak seçemiyorum ve dilek olarak nitelendirdiğim şeylerde olmuyor işte. Çünkü benim hayatımdaki dilekler madde üzerine değil. Yani örneğin şöyle renkte böyle vitesli böyle konforlu diye belirtebileceğim şu marka arabayı istemiyorum. Bu tarz madde dilekleri daha kolay herhalde. Çünkü nokta atışı ile evrene ne istediğimi tam olarak anlatabiliyorum. Ama benim evrenden istediklerim daha farklı. Daha içsel ve daha duygusal. E benim duygu durumumdaki değişiklikler de gün gün değiştiği için tam olarak bir betimleme yapamıyorum işte. Bazı günler öyle olmasını istediğim kişinin bazı günlerde böyle olmasını istiyor olabiliyorum.
Kısacası bak yine kafam karıştı…
Neyse sorun yok. Elimde evrenin anahtarı varken bu dertleri düşünmeme hiç gerek yok.
Bu kitabın benim için hayırlı olmasını diliyorum. Amin…
C.Y.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder