Galiba hayatta birçok maske takıyorum. Evet ailemin yanında küçük kız maskemi takarken , iş yerimde daha güçlü olan siyah maskemi takıyorum. Arkadaşlarımın yanında pembe maskemi, sevgilimin yanında da nazlı ve kaprisli olan kırmızı maskemi takıyorum.
Kısacası hepimiz o sırada hangi ortamdaysak o ortama ayak uydurması gereken maskemizi takmak zorundayız. Çünkü bu hayatın bir kuralı sanırsam. Düşünsene çok büyük ve kurumsal bir şirkette çalışıyorsun ve işe giderken siyah maskeni yanına almayı unuttuğun için pembe maskeni takmak zorundasın. Tüm çalışanlar siyah maskeli ve sen pembe maskelisin…
( Bu benim küçükken sık sık gördüğüm kabusuma benzedi. Sabah kalkıp okula uçarak giderdim. Tüm çocukların tam ortasına havadan gururla indiğimde hepsinin benim ayaklarıma baktığını fark ederdim . Ve ayaklarıma baktığımda hep o aynı salak manzara olurdu. Olamaz yine terliklerimle gelmişim okula L evet ben bu rüyayı tüm ilkokul yıllarım boyunca gördüm. Ortaokula geçtiğimde çok şükür bu kabuslardan kurtulmuştum. –Sanırım çocuk psikolojisi olarak okulda rezil olmaktan çok korktuğum için beynim benimle bir güzel dalga geçmiş-
Bence bir çok kişi hayatındaki bazı mutsuzluklarını maskelerini doğru takamadıkları için yaşıyorlar. Sevgilisine siyah maskesi ile hükmetmeye çalışıyor, arkadaşlarına kırmızı maskesiyle naz ve cilve yapıyor, İş yerinde de pembe maskesiyle şikayet ediyor.
Belki de zaman zaman bu salak maskeler yüzünden ailemi, arkadaşlarımı ve sevgilimi kırdım. Belki de dememem gerek aslında çünkü kesin olarak kırdım.
Özür dilerim.. Özellikle de birinden..( Çünkü iş yerimdeki salak raporu akşam saatlerinde yazdıktan sonra kaydetmeden kapatan ben salağı raporu tekrar küfrederek yazmak zorunda kalmamın bedelini hasta olan annemden çıkartmıştım zamanında… (itiraf)
Keşke hayatta tek bir maskemiz olsa. O güzel işlemeli “tek” maskemizle heryerde olsak. Ama o zaman sanırsam hayat daha basit ve sıkıcı bir oyun haline gelirdi…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder