365 yazı ve ben

365 yazı ve ben

11 Ekim 2011 Salı

POZİTİF RUH HALİ VE BEN


Ben bu durumdan sıkılmaya başladım sanki!
365 yazı hedefi ile başladım bu bloga.Fakat şimdi 365 yazı gözümde o kadar çok büyüdü ki. Yani neredeyse ömür biter bu yazılar bitmez modunda düşünüyorum. Ve sanki aklıma yazacak herhangi bir şey de gelmez oldu. Daha topu topu 4 yazı yazmış durumdayım. Ve geriye kalan 361 yazıyı nasıl yazacağım ki ben. Daha 300 lü rakamlardan çıkamadım bile. Hadi o raklamlardan çıktım daha 200lü ve 100 lü rakamlar var.
Kısacası rakamlar gözümde gittikçe büyüyor. Büyüdükçe de bende bir stres başladı sanki ..
Çok sevdiğim birinin söylediği gibi sanırım bloğumun 365. Yazısı “oh be bitti…” Jolacak  gibi gözüküyor. İşin garip tarafı bu yazıları yazmaya başladığım günden beri bunalıma girmemiş olmam. Belki de canımı sıkan nokta tam da burası. Sürekli ne yazsam acaba diye düşünmekten kendi kendime kurmaya fırsat bulamıyorum. - galiba evde kaldım veya bu gidişle kesin evde kalıcam gibi fikirleri şöyle gönül rahatlığı ile kuramıyorum bile.
Hayır yani şöyle yatağın içine girip 2 ağlayıp, battaniyeyi üstüme çekip tam olarak kuramadığım bir pozitif hayattan ne zevk alabilirim ki.  Tam bunalıma giricem. Evet dün akşam tam bunalım için ideal bir akşamdı (Bunalıma girmek için uygun ortam ve günün olduğunu belirtmeliyim) Ben genellikle bunalımlarıma pazartesi girerim. Çünkü haftasonu yeterince sıkılmış olurum ve başlayan haftaya bunalımla girmeyi severim.
Evet dün akşam bunalım için gerçekten çok ideal bir akşamdı. Deli gibi yağmur yağıyor. Evden çıkma ihtimalim yok. Birde koltuğuma uzanmışım. Elimde kumandam tv de izlicek hiçbirşeyin olmadığı bir andan daha güzel bir bunalım başlangıç anı olamaz benim için. Evet sevgili tv yetkililerine seslenmek istiyorum. Her akşam en az 2 dizi yayınlayacak kadar çok dizi seçeneğiniz var. Hatta fantezi yaparak kuzey-güneyi Muhteşem yüzyıl ile aynı saate bile koyuyorsunuz. Ama koskoca Pazartesi akşamı izleyebilecek tek bir dizi veya film bile bulamıyoruz.
Bence çok acınası bir durum, Evet tam bunalımlık bir hal işte, Doğru odana git ve yatağına yat vee kurmaya başla dedim kendime.
Peki ya ne oldu dersin… Odama gittim ama kuramıyorum. Evet bunları yazabilirim diye pozitif düşünmekten kendimi kuramıyorum. Neyse kalktım bilgisayarı açtım ( Bu arada Allah düşmanımın başına yeni alınmış ve hiçbir programı yüklenmemiş bir pc versin) 2 satır yazı yazacağım diye çıkan bildirimleri kapatmaktan sinir geldi. Ne güzel yazmışım ve yazım bitmek üzere, sağ köşeden çıkan bildirimi kapatmak üzere yaptığım hamle üzerine bir de baktım yazımı kaybolmuş. Evet yazım kaydetmeden yok olmuş…
Ama bunun üzerine eski olan ben bir sinirle o yazıyı tekrar yazardı. Küfür ede ede.. ama ben öyle yapmadım. Bilgisayarı kapattım. Ve yattım. Ve meditasyona başlarken sanırım uyuya kaldım…
İşte böyle bunalıma alışmış ve bundan gizli gizli zevk alan benim için bu günler epey zor geçiyor. Yani bu Cuma İstanbul’a gideceğim , sonra ahşap yat yarışıyla Gökova’da olacağım vs. Yani güzel günler beni bekliyor da şu İstanbul’a gitmeden bir bunalıma girseydim süper olurdu da neyse. Demek zorla olmuyormuş. Gerçi hepsi bu yazılar yüzünden yoksa ben anında girebilirim yani.
Galiba önümüzdeki günlerim hayat güzel, çiçekler, böcekler güzel modunda geçecek.
Belki bir gün bu pozitif ruh haline de alışırım J
C.Y.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder