365 yazı ve ben

365 yazı ve ben

28 Ekim 2011 Cuma

KODLAR


Malum, dün “Evrenden torpilim var” adlı kitaba başlayacağım için ne kadar heyecanlı olduğumu belirtmiştim. Aslında heyecanlandığım kadar da var sanki( yada benim böyle bir kitaba ihtiyacım varmış. Okuduğumuz kitapların bize göre iyi veya kötü olması o kitaba ihtiyacımızın olup olmamasıyla ilgilidir bence…)
Koşarak eve gitmemin sonucunda nihayet kitaba başladım. TV’deki tenis maçının sesini kısarak salonda kitabın ilk satırlarını okumaya başladığımda kendimi iyi hissettiğimi itiraf edebilirim.(Malum artık anahtar benim elimde) Aslında bildiğimiz şeyleri yazıyordu. Defalarca her yerde okuduğumuz bilgiler vardı içinde.  Benim mantığıma ve fikirlerime uygun olarak ilerliyordu. Örneğin hayatta başımıza gelen her olayın sorumlusu bizizdir diye düşünürdüm hep. Bu kitapta da buna değinilmiş. Sen bu hayatı seçtiğin için şu anda bu hayatı yaşıyorsun. Seçimler ve sonuçları yani. Kitapta ilerlerken olumsuz gizli düşüncelerimizin hayatlarımızdaki etkisine fazlasıyla değinilmiş. Yani ben kendimi seviyorum. Ama aslında “Gizli düşüncemde” kendimi tam olarak sevmiyorum. Bu nedenle enerjim aslında kendimi sevmemi değil gizli düşüncemi kale alıyormuş. Ve bu gizli düşüncelerin 0-10 yaş aralığımızdaki çocukluk döneminde oturmuş olduğunu belirtmiş…
Evet bu bölümde baya bir takıldım. 0-10 yaş arası bilinçsizce yaşadığım bir çocukluk döneminin etkilerini mi yaşıyorum yani ben hala ?
İşte bu bölümde takıldığım için kitabı kenara bırakarak tenis maçını izlemek üzere TV nin sesini açtım. Ama bir yandan da sürekli çocukluk anılarımı hatırlamaya çalışıyordum. Kitaba göre çocukluk anılarımızda bazı etkileyici olayları hatırlarız. Hatırladığımız bu etkili olaylar bizim hayatımdaki keskin çizgilerdir aslında diyordu. Ben de bu nedenle tüm “dürüstlüğümle” hatırladığım anılarımı düşünmeye başladım.
Evet saçma sapan, ama aklıma gelenlerin sinirden mideme ağrı yapmasını engelleyemedim işte. Artık büyüdüğüme göre çocukluk hatıralarımı anlatarak onlardan kurtulabilirim belki.
Kaç yaşında olduğumu hatırlamıyorum. İlkokulda safça duygularımla bir çocuktan hoşlanmıştım. Galiba bizim sınıftaki kişiden. Ve o kişi için kendi kendime bazı şeyler yazmıştım. (Ah yazmaz olaydım) Okul defterimin arasında sakladığım bu yazının sınıfta o çocuğun hoşlandığı kızın eline geçeceğini nerden bilebilirdim ki.. Evet olan olmuştu işte defterimin arasından nasıl olduysa o yazı düşmüş ve o kızın eline geçmişti. O kız ve sınıftaki hiç kimse olay ile ilgili konuşmamış olmalarına rağmen ben bu durumdan çok etkilenmiş olduğumu yeni yeni anlıyorum. Ve o günden bu yana da belki de ilişkilerimde sorunlar yaşıyorum. Belki de insanlara, arkadaşlarıma ve beraber olduğum kişiye sevgimi ifade edemiyorum. Çünkü zamanında beynime “sevgini ifade edersen rezil olursun” kodlaması oturmuş demek ki. Bu anıyı uzun yıllardır açılmamak üzere bir yerlere öyle güzel saklayıp güzelce kilitlemişken bu kadar kolay ortaya çıkabileceğini hiç düşünmemiştim. Kimbilir bu şekilde kilitlediğim daha ne kadar çok olay vardır hayatımda…
İnsanın küçükken yaşadığı bu olayın ne kadar sinir bozucu olduğunu bilemezsiniz.Düşündükçe mideme ağrılar girdi. Ve kendime her zamanki gibi “ne salaksın” dedim durdum…
Çocukluğumdan gelen bir kötü kodlamayı buldum. Ama bunu nasıl değiştireceğimi umarım kitapta yazmayı unutmamıştır J
Bu kitaba devam ettiğim sürece içimdeki gizli kalmış her şeyi açmaya kararlıyım. Kitabın özelliğinden midir, yoksa benim artık bunlardan kurtulma vaktim geldiğinden midir bilinmez böyle hissediyorum.
Bazen yumurta çeker canım, Normalde çok fazla tüketmem. Ama bazı zamanlarda o kadar çok canım ister ki bu duruma şaşarım. Çünkü vücudumun o yumurtaya ihtiyacı vardır. İşte aynen benim hayatımın da bu gereksiz yükleri artık atmaya ihtiyacı var sanırsam…
C.Y.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder