365 yazı ve ben

365 yazı ve ben

6 Ocak 2012 Cuma

UZAY MI ?


Uzay çağına giriyor muşuz ? Haberiniz var mıydı bilmiyorum ama arkadaşımın bana okuduğu habere göre 5 yıl içinde uzay çağı gibi bir şeye girecekmişiz. Tüm şifrelerin gereksiz olduğu bir çağ olacakmış. Söylenenlere göre şifrelere gerek olmadan gözlerimizle her şeyi analiz ederek tüm bilgilere ulaşacakmışız.
Bu çağa girme olayının 5 yıl sonra olabileceğini duyduğumda suratıma bir gülümseme oturdu. Ve arkadaşıma “bu insanlarla mı girecekmişiz” cevabını verdim. Hayır böyle bir çağ olursa bir kısım azınlık insan belki girebilir. Ama büyük bir çoğunluğun eski çağda kalacağına hiç şüphem yok. Bugün beni 25 kere arayarak soru yağmuruna tutan sevgili yöneticimizin Uzay çağına girdiğini hayal bile edemiyorum açıkçası. Bana telefonda bir sürü soru sorduğu yetmiyormuş gibi birde yapmam gerekenleri bana sanki ben bir embesilmişim gibi açıklamıyor mu !! İşte tam o anlarda bana kahkaha krizi geliyor. Sinir kahkahaları…
Bana diyorki telefonda. “Şu kişiye şu dosya mail atılmalı. Kodluyorum..  xxxxxxx@thebilmemnehotels.com   Ama dikkat edelim. Hotels in sonunda S var. Hotel değil yani, sonundaki S’yi unutma lütfen J Nasıl yaaa. Bu bildiğimiz oteller zinciri ve herkes bu S’yi iyi bilir. Ama sen bana söylemeseydin ben maili aynen şu şekilde de gönderebilirdim. Maazallah ben gerizekalıyım ya : xxxxxxxx@dıbilmemnehotel.com J
Çok isterdim. Bunu yapmayı gerçekten çok isterdim. İşimi seviyor olmasaydım eğer oradaki THE yerine DI yazarak sondaki S’yi yazmadan o maili göndermeyi, tabiî ki cc bölümünde sevgili yöneticimiz olacak. Ve beni arayıp, bu dı o dı değil ama ayrıca sondaki S’yi de söylememe rağmen unutmuşsun” demesini… Ve bende ona ağzımı gere gere “Ayy çok pardon S’yi unutmuşum, ama siz bana bu dı nın o THE olduğunu söylemediniz kiii J   diyebilmeyi J Ama işimi seviyorum. Ve ufak bir pire yüzünden yorganımı yakmaya kıyamam açıkçası…Belki sana alık alık bakıyor olabilirim. Ama sana alık bakıyor olmamın sebebi aptal olmamdan dolayı değil, sana şaşırarak ve hayretler içinde bakıyor olmamdandır.
Bu yöneticinin Uzay çağına girdiğini hayal bile edemiyorum. Cümlelerle bile anlaşamadığım birisiyle bakışarak anlaşma olayını reddediyorum. Ona baktığımda beni anlayamacağını biliyorum çünkü. Bu nedenle ya o girsin uzay çağına, ben bu çağda kalayım. Ya da ben uzay çağına gireyim ama o mümkünse eski çağda kalsın. Belki ancak o zaman anlaşabiliriz diye düşünüyorum.
Ayrıca bu çoğunluk ile uzay çağına falan giremeyiz biz. Çoğunluk henüz İNSAN olmayı bile beceremiyorken, bir uzay çağı fantezisi bize fazla gelir bence. Biz henüz insanlık ırkımızı tamamlayamamış bireyleriz çünkü.  Henüz birbirini çözememiş, anlayamamış ve anlaşamamış insanlık olarak çabalıyoruz. Uzuun bir zaman önce bu yüzyıl için güzel şeyler öngörmüş insanlık, şu andaki insanlığın halini görseler onlardan hiçbir farkımız olmadığını görebilirlerdi. İnsanlık olarak evrim falanda  geçirmiyoruz maalesef. Herhangi bir ilerleme yerine daha çok geriliyoruz çünkü.O muhteşem aydınlanmayı hala yaşayamadık. Bilinç düzeylerimiz değişmedi, Ve auralarımızda da herhangi bir fark söz konusu bile değil. Artık daha çok şiddet içeren olaylar yaşıyoruz. Bundan 100 yıl önce duymadığımız olaylar görüyoruz. Artık bir insanın vücudunu parçalara ayırmak , ve gerekirse buz dolabında saklamak bizler için hayret verici bir olay olmaktan çıktı çünkü. Kadınların kocaları tarafından öldürülmesine de göre göre alıştık.
Devletimiz üzerinde oynanan tüm oyunları sadece seyrediyoruz mesela. O eski yürekli halk yerine, bilgisayar ekranlarında bazı paylaşımlar yaparak “Hımm çok kızdık size haberiniz olsun” diyor ve İnsanlık görevimizi yapmış oluyoruz.  Artık millet olarak her şeye alıştık. O kadar çok gördük ki çünkü, gördüklerimiz artık göz aşinalığı oluşturdu. O kadar çok şey yaşandı ki bu ülkede artık alışır hale geldik. Bir anda celallenip sonra normal hayatımıza devam edebiliyoruz çünkü.  Ve bazı şeyler için o kadar geç kaldık ki… 
“Bir gün uyandığımızda İnsanlık olarak Uzay çağı yerine başka bir çağa girmiş olacağız bu gidişle…”
C.Y.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder