365 yazı ve ben

365 yazı ve ben

3 Ocak 2012 Salı

BIR SES


Evlenmek bana göre kağıt üzerindeki imzaların atılma bölümü değildi hiçbir zaman. Toplum ve arkadaş baskısından dolayı “artık evlenmek gerek” gibi bir mantığımda hiçbir zaman olmadı…Henüz düğün yerimi planlamadım, yada hayalimde canlandırdığım bir gelinlik modelimde yok. Davetiyelerim ve düğün pastam içinde bir düşüncem yok.. Ama son zamanlarda evlenmeyi istiyor olmamın kendimce bazı sebepleri var. Bu sebepler yaşımdan dolayı evde kalmışlık halimden falan da değil. Ben aslında yalnız yaşamaktan dolayı mutlu olan bir insanım. Evde babamla yaşamaktan dolayı zevk alıyorum. Çünkü yemek yapma, evi temizleme gibi sorumluluklarım yok. Sadece canım istediğinde, içime şevk geldiğinde mutfağa girebilme lüksünü seviyorum. Tek başıma şömine başında oturmaktan, kumandanın kontrolünün benim elimde olmasından ve kimseyle muhabbet etme zorunluluğumun olmamasından hoşnutum ! Tek başıma yaşadığım anlardan keyif alıyorum. Kitabımı elime alıp saatlerce okumayı seviyorum. Boş boş tv’ye bakarak sessiz sedasız geçirdiğim anları seviyorum.
Ben aslında yalnız olmayı seviyorum işte. Sanki evim benim kalem ve bende içerideyken kendimi güvende ve mutlu hissediyorum gibi geliyor..
Ama dün yaşadığım geceden sonra neden evlenmeyi istediğimi daha iyi anladım. Çünkü korktuğumda yanımda bana destek olabilecek bir insan yoktu. Sanki o yatakta tek başıma olduğum için, başıma bir şey gelse sabaha kadar kimsenin ruhu duymazmış gibi hissettim. Babamın yan odada yatıyor olmasından dolayı içim biraz rahatladı ama,,, ama yinede kapalı bir kapının arkasında “tek başımaydım”. Bu nedenle evlenmek istiyorum.. Ben hayatımda birinin nefesini istiyorum. Korktuğumda, sıkıldığımda yanımda olacak bir dosta ihtiyacım var çünkü.
Şu anda bu duyguyu çok fazla hissetmiyorum. Çünkü hala gencim, hala çalışıyorum ve çok güzel bir yaşantım var. Ama ileride bir gün yalnız uyumak ve uyanmak istemediğimi biliyorum.
Benim gibi bir insanın evlilikle ilgili adımını çok dikkatli atması gerekiyor. Ben herkes gibi çok uyumlu biri değilimdir aslında. Sabahları huysuz kalkarım, akşamları bunalıma girerim, şimdi kahkaha atarken, 20 dk sonra odama çekilip ağlama ihtiyacı duyabilirim. Hem sosyal olmayı hem de kabuğuma çekilebilmeyi isterim. Ve bu karakterdeki bir bayanı çekebilecek bir erkeğin bu dünya üstünde olmasını ummaktan başka bir şansımda yok açıkçası.
Hayat bazen yeterince zor geliyor. Bazen üstüne üstüne gelen bir dünya ile tek başına savaşmak belli bir saatten sonra daha zor geleceğine inanıyorum. Ve elbette ki biliyorum ki.. İnsan evli ve çocuklu da olsa aslında Tek başınadır hayatında. Ama, dünkü korkunç gecemde kendi kendimi sakinleştirmeye çalışırken ki halime kendim acıdım. Kendimi zayıf hissettim. Küçük bir kız çocuğu çok korkar ya hani, korkar ve ağlamaya başlar, sonra annesi gelir , onu kucağına alır ve birkaç güzel cümle ve öpücükler ile çocuğuna güven duygusunu verir. Ve çocukta yavaş yavaş ağlamayı keser ve annesinin omzunda uyuya kalır… İşte bende bir büyük olarak bazen aynen o küçük kız çocuğu gibi hissediyorum.
Ve elbette benim vücudumda büyüyecek ve benim kanımdan olacak bir bebekte istiyorum. Doğumun ve bir bebeğin dünyaya gelmesi durumunun bir mucize olduğuna inanıyorum çünkü. Bu nedenle de bu mucizeyi yaşamak istiyorum. Ve korkusundan dolayı ağlayan o küçük çocuğu bu sefer ben sakinleştirmek istiyorum J
Güzel dileklerim var hayatta. Belki mucizeleri hayal ediyorum (Benim için) ama bir gün bu duyguları yaşayacağıma inanıyorum…
AMİN !
C.Y.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder