365 yazı ve ben

365 yazı ve ben

23 Şubat 2012 Perşembe

DOGUM GUNU MU ?


Bugün çok sevdiğim birinin doğum günü ! Çok sevdiğim kelimesinin üstüne basmak istiyorum! Çünkü ben herkesi severim aslında. Uyuzdur mesela ama severim, öyledir aslında ama napalım der yine severim. Çok kızarım 3 gün sonra yine severim. Çünkü herkes iyidir aslında hayatta, ve herkes duruma göre de kötüdür bana göreJ
Bilenler bilirler, benim kalbimin bir sağ kapakçığı vardır. Benim için o kadar özeldir ki, o sağ kapakçık olmadan hep eksik olur gibi hissederim. Ve onun varlığından dolayı da şükrederim hep ! Bundan 1 kaç yıl öncesine kadar kalbimin sağ kapakçığı bana yetip de artıyordu aslında. Ta ki o fiziksel olarak uzaklara gidene kadar. Bu nedenle bir karar vermiştim. Sosyal olmaya karar vermiştim. Ama sosyallikten kastımın ne olduğunu Allah çok iyi biliyordu. Bu nedenle de karşıma belli kişiler çıkardı. Eleme yöntemiyle içlerinden birkaç tanesini seçtim. İşte o birkaç taneden birinin kıvırcık olanın ama aslında genel olarak düz olanın bugün doğum günü. Bundan birkaç yıl öncesine kadar birilerini bu kadar sevebileceğimi hiç düşünmezdim. Ama düşünmediklerimiz gelir ya hep başımıza, bu da böyle oldu işte…
Hani hep diyorum ya , duvarlar, duvarlar... Bu duvarlarımı örmemin de kendime göre bazı sebepleri vardır. Kendimi koruma içgüdüsü içinde olduğum içinde olabilir. Bu nedenle beni tanıyanlar beni sadece yüzeysel olarak bilirler, Benim onların öğrenmesini istediğim kadarını bilirler. Belki biraz gıcık, uyuz gibi kelimelerle anılırım dışarıdan. Ama sorun değil benim için J
Bir örnek vermek istiyorum. Ne alaka demeyiniz. Benim alaka kavramım da böyle ne yapayım..
Sörf yapanlar bilirler. Sörfte başlangıç kuralları vardır. Önce sörfün üstüne çıkarsın, dengeni bulursun ve yelkenini kaldırırsın, rüzgarın yönüne göre yelkenini ayarlarsın ve ilerlemeye başlarsın. Bu bölümü yapmak için çokta usta olmaya gerek yoktur, birazcık çalışma ile tin tin gidebilen bir sörfün üstünde kendinizi bulabilirsiniz. Ama sörfte altın bir kural vardır. Bu kuralda çok ince bir çizgidedir. Ya tüm korkularını yenip en kötüyü düşünerek kendini serbest ve rahat bir şekilde geriye doğru bırakırsın. Ya da bir türlü bırakamazsın. Profesyonel sörfçü ile amatör sörfçü arasındaki ince çizgi işte tam olarak budur. Korkularınla yüzleşip vücudunu geriye bıraktığın zaman ! Sörfünle alacağın açı ve denge unsuruyla yelkenin daha çok rüzgarla dolar ve sen tabiri caizse “Uçarsın” İşte o zaman gerçekten sörf yapmış olursun. Rüzgarı ve hızı hissedersin. Ya da korktuğun için kendini arkaya hiçbir zaman bırakamazsın ve tin tin şeklinde düşe kalka yavaş yavaş sörf yapmaya çalışırsın ! Ki buda zevkten çok ızdırap verir insana artı gereksiz kas ağrısıda yanında hediyesidir!
İşte bana göre dostluk ve arkadaşlık arasında da böyle ince bir çizgi vardır. Bu ince çizgiyi geçebilirsen dost olursun, geçemezsen de arkadaş olursun.  
Off aslında saçma bir yazı oldu farkındayım. Çünkü itiraf etmek gerekirse kafam başka yerlerde şu anda. Bu nedenle de ortaya karışık bir yazı çıkıyor işte. Ne yapayım.Sertar Ortaç’tan “Kafamda deli sorular” şarkısıyla dans mı edeyim yani ? Bu yazıyı okuduğun zaman biraz garip gelebilir. Ama sen benim ne demek istediğimi anlayan biri olduğun için kendimi kasmaktan vazgeçiyorum. Hayır korkuyorum birazdan Yemek tarifine falan geçmekten. ***Hani kuru fasülyeyi yapmadan önce 1 gün suda bekletmelisin, eğer bekletmezsen kuru fasülye pişmez pişemez, İşte bu aramızdaki güzel bağda öyle bir şey, ya gaz yapar hayatında,  yada yapmaz*** gibi örnekler verebilitem çok yüksek şu anda. Bu nedenle bugüne kadarki korumaya çalıştığım “çizgimi” bozmamam lazım. Sen beni anladın zaten. Kuru fasülyeye gelirse. Çok ta saçma bir örnek olmadı aslında “dermişim”
Neyse diyorum ki. Doğum günün kutlu olsun. Büyüyoruz galiba biraz, Ama olsun büyümenin avare ve komik gençlik yıllarından daha güzel olduğunu hissediyorum. En azından keyif alma sürecimiz büyüdükçe artıyor ondan eminim yani. İyi ki ben birkaç yıl önce bir karar almışım, ve iyi ki sende benim karşıma çıkmışsın J 
Kısaca I love you kıvırcık J
C.Y.
Not//: Tüm internet araştırmalarımda toplamda 1 adet 31. Yaş pastası bulabildim. O pastayı da hiç beğenmedim. Anladığım kadarı ile insanlar 30 dan sonrasında pasta yaptırmıyorlar. Niye 30 yazıyor diye sorma yani J

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder