Bir süredir iyi değildim. Uzun bir zamandır kendimle ve hayatla savaş içindeydim. Sürekli kavga ediyor, isyan ediyor ve hiçbir şeyi değiştiremediğim için de her şeye küsmüştüm. Kitap okuyamaz hale gelmiştim mesela, çünkü kafam başka yerlerde olduğu için okuduğum satırları tam olarak anlayamıyordum. Film izlemekten de sıkıldım. Hiçbir film yeterince güzel gelmiyordu. Eskisi kadar makarna bile pişirmez olmuştum. Çünkü ne yaparsam yapayım bir şeyler eksik hissi oluyordu içimde. Bu değil, bu da değil şeklinde sabahları uyanıp akşamları erkenden yatağa gidiyordum. Belki bir sabah uyanınca bu durum değişir ve “işte bu” diyebileceğim bir ampul yanar diye bekledim.
Defalarca bilgisayar başında bomboş bir sayfaya baktım örneğin. Yazmak ve derdimi anlatmak istedim. Ama beynim o kadar gürültülüydü ki tam olarak nerden başlamam gerektiğini bilemediğim için sayfayı kapatmak zorunda kaldım. Birilerinin karşısına geçip yaptığım konuşma repliklerimi defalarca tekrar ettim beynimde. En ince ayrıntısına kadar kurguladım ama sonra “ne gerek var” diyerek onları da rafa kaldırdım.
Bu sabah bir şey oldu... “Artık kabul et Kaybettin” diyen iç sesime sakin bir şekilde “Evet sanırım Kaybettim” diyerek cevap vermişim. Bunu bilinçsizce yaptığıma eminim. Çünkü uzun zamandır “Kaybetmedim daha” diyerek kafa tutmaya çalışıyordum. Daha bitmedi, henüz değil, elbet bir çıkış yolu bulabilirim diye düşündükçe daha kötü olmuşum meğersem. Bu sabah Kaybetmeyi kabullenişimle sırtımdan büyük bir yük kalkmış gibi oldu. Rahatladım, derin nefes almış gibi hissettim. Ve evet kaybettim…
Evet hayat bizim planladığımız gibi gitmiyor. Pek fazla adil gözüktüğünü de söyleyemem. Garip duygularla ve koca bir mantıkla hayatımızdaki yanlış giden şeyleri biliyor ama hiç bir şeyi değiştiremiyorsak eğer belki de oturup kabul etmek gerekiyor. “Heyy kabul et artık Kaybettin” diyen iç sesime verdiğim “Evet” cevabından sonra “Haklısın, Şimdilik kaybettim ama denemeye devam edeceğim” diyebiliyorsam eğer hala bazı şeyler ölmemiş demektir içimde.
C.Y.